Salı, Eylül 05, 2006

Üstünel Köftecisi

1,5 haftalık suskunluğun ardından halkın gurmesi bomba gibi bir yazıyla dönüyor. Geçtiğimiz pazar günü, 4 kişi ailecek esnaf lokantası kavramının hayat bulduğu Kazım Karabekir caddesinde Üstünel köftecisine gittik.

Kurulduğu günden beri fenomen olan Üstünel köftecisi, esnaf lokantası olmasına rağmen haftanın 7 günü ful çeken ve ailelerin de rahatlıkla gidip yemek yiyebilecekleri bir yer.


Peki Üstüneli bu kadar popüler yapan ne? Eti mi? İkramları mı? Yoksa güler yüzlü garsonlar mı? Bunun nedenini anlatacağım.

Üstünel'i Üstünel yapan belki de ilk kez onların getirdiği otlu lokanta kavramı. Üstünel'e ilk gidişimi hatırlıyorum da, masanın üzerine serilen yağlı kağıdın üzerine getirilen 10 çeşit ot, kiraz domatesler, turplar, mor soğan ve pişmiş sarmısak gözümü bayağı bir doyurmuştu.


Üstünel'in pişirdiği köftelerin et kalitesine gelince malesef aynı övgü dolu sözleri söyleyemeyeceğim. Etinin normal bir köfteciden hiç bir farkı yok. Et kalitesini ... , yani nasıl desem mesela Şençam'a gittiğinizde etin tadını alırsınız, Bolu'ya gittiğinizde etin tadını alırsınız; fakat Üstünel'de bu geçerli değil, o yüzden et lezzeti toplam puanını biraz düşürdü.


İkramlara gelince, eğer önünüze gelen otu ikram olarak kabul ederseniz, aklınızın alamayacağı bir ikram var diyebilirdim; fakat durumun böyle olmadığı aşikar, zira sadece köfte ekmek için o parayı veriyorsak durum dramatikleşir. Hal böyle olunca kendi çay ocağı bulunmayan, çayı dışarıdan söyleyen Üstünel'de pazar günü dışarıda ki çay ocağı kapalı olduğu için çay içemeden kalktık. Ve herkes bilir ki çayın bastırmadığı bir yemek insanı çok huzursuz yapabilir : ) .

Garson abilerse, sanki ikramın eksikliğini hissettirmemek için daha sabırlı, anlayışlı ve güler yüzlüler. Ayrıca titiz arkadaşların da Üstünel'e gönül rahatlığıyla gidebileceklerini belirtmek istiyorum; çünkü ortam çok temiz ve tertipli.

Bir lokantanın puanını en çok etkileyen iki husustan biri etinin lezzeti, diğeriyse adam başı ne kadar tuttuğu. Şimdi ikincisini irdelemenin vakti geldi. Efendim, 4 kişi gittiğimiz Üstünel'de birer buçuk :) köfte yedik, ve dört ayran içtik, bunlara karşılık hesabı istediğimizde 59 YTL gibi bir rakam gördük, ki bu eğer bir porsiyon yenirse adam başı olarak yaklaşık 10 milyona tekabul ediyor. Yani Üstünel, esnaf lokantacılığının vazgeçilmezlerinden ucuzluğu sınırından yakalamayı başarıyor.

Yazımı bitirirken Üstünel'in yaptığı bir güzelliği de yazmadan edemeyeceğim. Bu da Üstünel'in Eyüp Sabri Tuncer'e özel olarak yaptırdığı, içinde 5 li kolonyalı mendil bulunduran, ve herkese birer tane (hatta yüzünüz tutarsa 7 tane de alındığını gördüm) verdiği "ikram". Bunun sayesinde ikram puanları biraz düzeldi :) . Sonra ki yazım Pişirme Evi hakkında olacak ve sizle bazı hoş olmayan anılar paylaşacağım...

Pazartesi, Eylül 04, 2006

Lokanta Puanlaması Hakkında

Lokanta puanlaması hakkında diğer gurme arkadaşlara nasıl bir yol izlemem gerektiğini sormama rağmen bir cevap alamayınca, kendim bir kriter tablosu hazırladım. Eğer halkın gurmesine lokanta değerlendirmesi yazacaksanız siz de bu puan tablosunu kullanarak puan verebilirsiniz.

Kriter

Et / Yemek Lezzeti -> (1 den 10 puana kadar) x 2
Adambaşı Fiyat -> (10 - fiyat) x 2
İkram -> (1 den 10 puana kadar)
Diğerlerinden ayrılan özelliği var mı? -> (Özelliğe göre 1 den 10 puana kadar)
Yemeğin Servisi -> (1 den 10 puana kadar)
Temizlik -> (1 den 10 puana kadar)
Tutum / Davranış -> (1 den 10 puana kadar)
Lokanta Ortamı -> (1 den 10 puana kadar)