Perşembe, Ağustos 28, 2008

Cafer'in Yeri

İstanbul - Ankara yolunda giderken içimizi hep bir heyecan kaplar... Bu heyecanın nedeni aynı zamanda puslu havada arabamızı karşı şeride parkedip tırların önünden karşıya geçmemize de neden olur... Bahsettiğim şey bolu dağı et lokantaları... Mübarek hayvan neyle besleniyorsa burda yediğiniz etin tadını başka yerde almanız baya zordur... Hele dışarıya oturup aşağıdaki orman ve bitmemiş Bolu tüneli viyadük manzarasını izlemenin keyfine diyecek yoktur. İştee gel zaman git zaman o bitmez denilen tünel bitti... bitti ama lokantaları da bitirdi. Ama artık yeni yolda da bu lokantalar açılmaya başladı. "Cafer'in Yeri" bunlardan biri. Cafer'in Yeri İstanbul'dan Ankara'ya giderken yeni yapılan bolu tünelini geçtikten sonra, nispeten Ankara'ya yakınca.

Yardımcı gurmelerimle (toplam 4 kişiyiz) Cafer'in Yeri'ne gittik ve kendimize 1 kg pirzola ile yarım kg köfte söyledik... Tabii etler gelmeden önce o meşhur şoför uyutan koyun yoğurduyla (Sertavul Geçidi'ndeki koyun yoğurdu daha iyidi), kızarmış ekmek, salata ve tereyağ bal kombosu geldi. Bunların gelmesindeki amaç (en azından salatayla yoğurdun) etle beraber yenmesi olsa da geldikten yaklaşık 147 sn sonra tükendikleri için bu amaçlarına ulaşamazlar...


Her neyse, bu malzemeler hunharca tüketildikten az sonra şovun kahramanı yani kara etler de masamıza teşrif ettiler.


1 kilo pirzola, yarım kilo köfte = 4 mutlu adam



Közlenmiş canavarlar...

Aman yarabbi lokum gibi mübarekler : ) .

F/P
Efendim tüm bu gördükleriniz bize (4 kişi) 58 YTL'ye patladı... Hesabınızı kitabınızı yapın lokumları unutmayın ; ) ...


Bu Dörtdivan beni bitirdi nasıl bi yerdir...